Ülkemizde eğitim hayatımıza başladığımızdan itibaren birçok sınava girmeye başlıyoruz. Sınavlar öğrenciler için farklı anlamlar ifade edebilir. Sınav kaygısı başarısız olma korkusundan ortaya çıkar ve sınav esnasında bildiklerimizi yeteri kadar kullanamayıp sınav sonucumuzun kötü gelmesine sebep olur. Sınav kaygısı sınav yaklaştıkça kalp çarpıntısı, karın ağrısı, huzursuzluk, sinirlilik hali, terleme, titreme, konsantrasyon güçlükleri gibi şikayetlerle ortaya çıkabilir ve sınav günü bu belirtiler daha yoğun yaşanır. Öğrenciler, sınava birçok içsel ve dışsal etmenlerle anlam yükler. Öğrencinin kendi beklentilerinin dışında, çevreninde beklentileri kendisini daha fazla baskı altında hissettirir. Sınav kaygısını tedavi edebilmek için kullanılan tedavi yaklaşımlarından biri bilişsel davranışçı terapi yöntemidir. Davranışçı terapinin ilkeleri laboratuvardan doğarak klinik tedavi şekline dönüşmesiyle davranışçı terapi ortaya çıkmıştır. Davranışçı terapi eylem yönelimli bir yaklaşımdır. Davranışçı terapide amaç uygun olmayan davranışları azaltarak yerine uygun olan davranışları arttırmakdır. Davranış formları kişinin kendisini korkutan şeylerle yüzleşmesini sağlar. Fakat davranışçılık insanların aynı ortamda, aynı uyaranlara neden farklı tepki verdikleri sorusuna cevap bulamamaktaydı. Çünkü davranışı ortaya çıkaran düşünce ve duygu göz önünde bulundurulmuyordu. Davranışçılığın cevap bulamadığı kısımları açıklamak için ortaya bilişsel kuram çıkmıştır. Bilişsel terapi içsel ve dışsal uyaranları değerlendirme sürecinde yapılan yanlışlar üzerine durmuştur. Bu yanlışlar sonucunda kişinin bilişsel bozukluklar geliştirdiğini savunur. Bu doğrultuda davranışı değiştirmek için bilişsel süreçleri düzeltmeyle tedavinin başlayacağını savunan bir yaklaşımdır. Fakat tek başına bilişlerle çalışmak iyileşme sürecinde eksiklikler oluşturduğundan dolayı bilişsel davranışçı terapi ortaya çıkmıştır. Bilişsel davranışçı terapi uyum bozucu davranış ve duyguların psikolojinin ortaya koyduğu öğrenme kuramları ile bilişsel psikoloji ilkelerinin birleşmesiyle ortaya çıkan bir terapi yöntemi olarak açıklanabilir. Sınav kaygısı için kişinin hissettiği baskı bilişsel davranışçı terapiye göre kişinin bilişsel süreçte olumsuz otomatik düşünceler olarak ortaya çıkmasına sebep olur. Kişide sınavı yapamazsam gibi düşünceler ortaya çıkarır. Bu düşünceler de bilişsel çarpıtmalarla desteklenip daha derin olumsuz inançları doğurur. Sınav kaygısında mükemmelliyetçilik, ya hep ya hiççilik, tünel bakışı, olumluyu yok sayma, seçici algılama, etiketleme ve felaketleştirme en sık kullanılan bilişsel çarpıtmalardır. Bu durumlar öğrenciyi yoğun anksiyeteye sürükler. Bu anksiyeteden kurtulması için öğrenciye bilişsel terapiyle başlayan süreçte olay, duygu, düşünce ilişkilerini göstererek alternatif düşünceler geliştirilmesi öğretilir. Kaygının artmasına sebep olan sorunlardan kurtulmak için pasta dilimi, haftalık etkinlik kayıt formları gibi günlük yaşamı düzenleyici teknikler kullanılır. Bu teknikler zamanın etkin bir biçimde kullanılmasını sağlayacaktır. Nefes ve gevşeme egzersizleri öğrenciye ve bedenini kontrol etmesi amaçlanır. Öğrenciye meditasyon çalışmaları yaptırılarak zihnini daha rahat kontrol etmesi sağlanmaya çalışılır. Bu tekniklerin etkili olabilmesi için kişiye ev ödevleri verilir ve bu teknikleri günlük yaşamında kullanılması istenir. Bu konular hakkında aile ile de görüşmeler yapılarak ailenin de daha rahat hissetmesi sağlanmaya çalışılarak öğrenciye destek olmaları beklenir.