Bilişsel davranışçı terapinin temeli davranışçı ekole dayanmaktadır. Kişinin duygu durumu ve düşünce farklılığındaki aktarımlarını değiştirmenin en kolay yolu davranışları değiştirmektir. Kişinin anlık durumu o an içinde bulunduğu ruh haline göre şekil alır ve davranışa yansır. Bilişsel davranışçı terapi ile hedeflenen şey kişilerin olayları algılama şekline göre düşüncelerini organize etmektir. Önce kişilerin yanlış şemaları üzerine bilişsel bir çalışma gerçekleştirilir ardından değiştirilen bilişler davranışa dökülür ve sistematik olarak uygulamak hedeflenir.
Terapi süreci şu şekilde ilerler, danışan ve terapist öncelikle irdelenen sorun üzerinde hemfikir bir hal alır ve ardından işbirliği ile sorunun danışanın hayatına etkileri incelenir. Sorun danışanın hayatının hangi alanında ve neye yansıyor, bu sorun yüzünden nelerden geri kalıyor, bu durum danışan için ne kadar önemli gibi sorulara terapide cevap aranır. Bu sorular üzerinde netleştikten sonra terapi ile belirlenen hedeflere dair bir plan oluşturulur. Öncelikle danışanla “şimdi ve burada” kavramları çalışılır. Amacımız kişinin geçmiş kötü tecrübelerinden sıyrılıp geleceğe olumsuz bir aktarım yapmadan kişinin şuan ki sorunlarının üstesinden gelerek daha çözüm odaklı bakabilmesini sağlamaktır.
Terapide hedeflenen şey danışanın var olan ancak işe yaramayan çözümleme yollarını daha işe harar bir hale getirmektir. Danışanın terapi süreci boyunca öğrendiklerini pratiğe dökebileceği ev ödevleri de verilir ancak bu ödevler bir dayatma ya da bir yaptırım şeklinde gerçekleşmez.
Net olarak bir seans sınırlaması yoktur. 6-10 seans idealidir ancak bu sürecin süresi terapist ve danışana bağlıdır. İlk birkaç seans sonrasında terapistin kafasında tahmini olarak kaç seans daha süreceği belirir ancak yine de kesin bir seans sayısı söylenemez. Sonradan fark edilen kişilik bozuklukları, travmalar ortaya çıkabilir ve bunların tedavisi yıllarca bile sürebilmektedir. Başlangıçta haftada bir görüşmek idealdir, hastanın alarm halinden çıkıp kendini daha iyi hissetmeye başladığı zaman terapi sıklığı 15 günde 1’e düşürülür. Sıklığı azaltmadaki temel esas danışanın seansta öğrendiklerini güncel hayata aktarabilmesi için fırsat oluşturulmasıdır. Genellikle seansların bitmesinin ardından 3-6-12 ay gibi aralıklarla “güçlendirme seansı” yapılmaktadır. Duruma göre terapiye ilaç eşlik edebilir, BDT ilaçla tedavide önerilen bir terapi çeşitidir bu noktada terapist danışana durumun avantajları ve dezavantajlarıyla ilgili açıklama yapacaktır.
Bilişsel Davranışçı Terapinin Etkili Olduğu Psikolojik Bozukluklar:
Terapi Sürecinde Danışanın Rahatsızlık Duyduğu Düşüncelerden Uzaklaşmasını Sağlayan Yöntemler: